Güney Kore’nin en büyük ikinci kenti olan
Busan, 5 milyonu aşan nüfusuyla, Asya’nın ve hatta dünyanın en büyük limanlarından biri. Busan'ın bir başka ilginç özelliğiyse burada yer alan Gamcheon Culture Village. Gamcheon, Asya'da kentsel dönüşümün belki de en renkli yaşandığı yer. Gamcheon ayrı bir kasaba olarak adlandırılmaya devam etse de, Busan’ın neredeyse göbeğinde yer alıyor.
Çeşitli kaynaklarda Gamcheon’un 1050'lerde kurulduğu geçiyor. Ama ilk yapılanma 20. yüzyılın başlarında münzevi bir dini topluluk olan
Taegeuk’un bölgede ilk ve tek tapınağını inşa etmesiyle başlıyor. Taegeuk, gizlilik içinde yaşanan bir din. Bu dine inanıp inanmadığını söylemek bir tabu halini almış. Bu yüzden arkadaşlarım, köyde yaşayan insanlara Taegeuk ile ilgili bir soru sormamam konusunda rica ediyorlar. Ama her yıl, kendi özel günlerinde onlarca otobüs dolusu insan buradaki Haedong Yonggungsa Tapınağı'na akın ediyor. Şu an günlük hayatta büyük bir etkisi yok. Ama Taegeuk’suz Gamcheon’u anlatmak eksik olur.
1950’ler de Kore Savaşı'nın başlaması ve ardından bölgede büyük göç hareketlerinin yaşanması üzerine, tapınağın yaslandığı yamaca evler yapılmaya başlanmış. Tabii, hem Asya kültüründen hem de savaş halinden ötürü bu evler şu an düşündüğümüzden çok farklılar. Sadece uyumak için tenekelerden yapılmış barakalar demek daha doğru olur. Ama bu barakalar inşa edilirken, birbirlerinin güneşini kesmemesine önem gösterilmiş. Yani, herhangi şehircilik planlaması olmaksızın üst üste bir yamaca taraçalar ve bu taraçalara da barakalar kondurmuşlar. Gökyüzüne çıkan merdivenler adı da buradan geliyor zaten. Zaman içerisinde, insanlar buraya temelli yerleştiler. Tenekelerin yerini tuğla duvarlar ve çatılar aldı. Şehrin tam ortasında kalan bu yamaç, kendine ait bir kültür geliştirdi. Köy olarak anılmasının da en büyük sebebi bu olsa gerek. Arabaların geçebileceği sadece iki yol var. Bu yolların haricinde, korku filmi ve ya romantik bir filme mekan olabilecek labirentlerden oluşuyor. Labirent ve merdivenler… Başta belirtmeliyim ki, Gamcheon merdiven ve yokuş çıkmaktan hoşlanmayan ziyaretçiler için pek uygun bir yer değil.
Köyde ilk yerleşen kuşağın ardından gelen birçok genç, iş bulmak için Busan'ın merkezine ya da Seul’a taşınmaya başlamışlar. Şu an Gamcheon’un nüfusunun büyük bir kısmını yaşlılar oluşturmakta. Bu göç hareketleri, zamanla başka bir sorunu daha beraberinde getirmiş: ölen sahiplerinin ardından boşalan evler.
İşte burada birkaç yaratıcı beyinle birlikte, Gamcheon’un kaderi değişmiş. İlk başta tamamen kendi imkanlarıyla yola çıkan bir avuç sanatçı, köye yeni bir ruh kazandırmayı hedeflemişler. Gelinen duruma baktığımızda da oldukça başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Evlerin duvarlarını pastel renklere boyamakla başlamışlar işe. Ve küçük küçük heykeller sokakları süslemekle devam etmiş. Özellikle de Busanlı ünlü metal sanatçısı Young Sup Jin’in balıkları, Gamcheon’la özleşmiş durumda. Busan, Kore’nin en büyük limanı ve en büyük balık pazarına da sahip ve Kore kültüründe olduğu gibi, Busan’da deniz ürünleri vazgeçilmez. Ama bu deniz ürünlerinin çoğu Busan’dan olunca, balıkçılığın ana kenti haline geliyor.
Young Sup Jin, eski ahşap alık kasalarından yola çıkarak, Gamcheon’u renklendirmeyi başarmış. Bunu yaparken de Gamcheon’un yerel halkını da işin içine katmış. Bu balık kasalarının kenarlarından birini “V” şeklinde içeri doğru keserek, figüratif balıklar elde etmiş. Ardından da 7'sinden 77'sine kadar tüm köy halkını toplayarak, bu balıkları rengarenk boyamışlar.
Bu renkli balıkların görevleri bununla da son bulmuyor. Eğer Gamcheon’un dar labirent sokaklarında kaybolursanız, tek yapmanız gerek şey bu balıkların ağzının baktığı yönü izlemek. Sonunda sizi okyanusun olduğu tarafa yani köyün aşağı başlangıcına çıkartacak.
Renkli duvarlar, size sürpriz yapan heykeller, balıklar ve ardından da küçük duvar resimleri gelmiş. Boyları, 5 ila 10 cm arasında değişen küçük adamlar, size Kore günlük yaşantısından kesitler sunuyor. Yok olmanın eşiğinden benzersiz bir kültür köyüne dönüşmeye başlayan Gamcheon’da boş evler sorununu da sergi evleri ve galeriler ile çözmüş durumdalar. Bir anda karşınıza devasa bir fincan ya da inekli ev çıkabilir. İkisi de Gamcheon’a gelir sağlaması için yapılmış hem de gelenlerin dinlenmesini amaçlayan kafeler. Bunun yanında Gamcheonlular tarafından üretilen el sanatlarının teşhir mağazasının sadece görünüşü bile sizi cezbetmeye yetecek.
Zaman içerisinde halkın tepunnim (Başkan Bey) diye andığı Young Sup Jin’in bir başka başarısı ise, kentin eski hamamını bir kültür merkezine çevirmek olmuş. Sergi ve konferans salonu bulunan bu binanın üst katı da konukevi olarak düzenlenmiş. Burada 11 ülkeden 20 genç UNESCO projesiyle, Gamcheon’u ve Kore kültürünü hissetme şansı bulduk. Gönüllülük prensibine dayalı bu gelişim, buranın insanlarını da genç kılıyor. 83 yaşında bir Koreli amcanın bizimle çiçek dikmesi, Gamcheon’un ruhunun insanları genç kıldığının bir göstergesi.
Her yıl artan bir ilgiyle, sokaklara yeni eserler eklenmeye devam ediliyor. En son gözde ize, tüm Gamcheon’u, tilkisi ile izleyen Küçük Prens. 2012 Birleşmiş Milletler HABITAT Asian Townscape Ödülü'nü kazanan Gamcheon, her yıl binlerce misafire ev sahipliği yapıyor. Busan’ın baş döndüren gökdelenlerinden uzakta, kendine yeni bir kader çiziyor. Sanatın ve kültürün, taş duvarlara yanşamış hali Gamcheon, ziyaretinizi bekliyor.
Kaynak: Bu yazı ilk olarak sırtcantalilar.com 'da yayınlanmıştır.
http://sirtcantalilar.com/blog/gokyuzune-cikan-merdivenler-gamcheon