Sinta- Wayang (Endonezya Kuklası)

Sinta fotoğrafta da gördüğünüz gibi bir çeşit wayang. 
Ama öyle sıradan bir wayang değil. 

Bugün, hiç şüphesiz hayatımın en harika hediyelerinden birini aldım.

Üniversitenin bahar şenliklerinde gelen Endonezya'nın milli dans grubu ve Wayang Müzesi çalışanları, Akdenizli öğrencilere unutulmaz anlar yaşattılar. Neredeyse her gün kampüsün çeşitli yerlerinde Endonezya etkinliklerini izlemek mümkündü. Ama ben bu noktada kendimi biraz daha şanslı sayıyorum, çünkü gurubun rehberlerini tanıyorum: PANCA! Aslına bakarsanız, tam adı "Gustiansyah Panca Surya Zaidan" !!!
Endonezyalı, Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler 1. sınıf öğrencisi. CouchSurfing sayesinde de benim arkadaşım.

İşte, değişik gösteriler yapan Endonezyalıların arasında Panca'yı görünce, bir an bile tereddüt etmedim ve içlerine girdim. Burada, el yapımı Wayang'lardan oluşan bir çeşit küçük sergi vardı. Ustası da aynı zamanda bir tane wayang oyuyordu. Şimdi düşünüyorum da, sanırım büyük bir Sinta yapıyordu.

Evet, evet... Nedir bu Sinta?

Ayodya Krallığından Prens Rama'nın hikayesi, Tanrı Vishnu'nun vücut bulmasıyla başlıyor. O, canavar kral Rahwana ya da bir başka adıyla Dasamuka tarafından kaçırılan güzeller güzeli karısı Sinta'nın özgürlüğü için mücadele eden bilge bir adam. Rama'nın annesi olan, Ayodya'nın Kraliçesi Kausalya çok hoş bir kadın olmasına rağmen umutsuz ve mutsuz bir hayatı vardır. Çünkü felçlidir. Aslında onun derdi, Tanrı tarafından verilen bir doğumdur ki böylece büyük bilge bir kral doğurur.
İşte size ilk bölümünü üşenmeden çevirdiğim hikaye böyle başlıyor.

Tabi ben bunları bilmeden, orada ki kuklalardan elime alıp, oynatmaya başladım ve hatta haddimi aşarak ustasıyla küçük bir oyun bile yaptım. Dakikalarca elimden bırakamadım bu wayangları çünkü zengin bir kültün ürünüydü bu tahta kuklalar.

Değişik kültürleri tanımaktan zevk alan bana, Panca'nın güzel bir jesti olarak, Sinta geldi böylece! Aslında yardımları için onlara verilen bu hediyeyi, wayangları çok sevdiğimden ötürü bana vermeyi tercih etmiş. Vallahi iyi de yapmış...

Bende ki Sinta iyi bir ustanın elinden ancak iki hafta kadar sonra çıkıyor. Odun ince ince oyularak yapılıyor sonra geleneksel renklerine göre boyanıyor ve kıyafeti de özel ve usulüne uygun olarak dikilmiş batik ve el işlemelerine sahip!

Haklıyım değil mi? Harika bir hediye!