HKB Gözü Instagram'da

9 Mart 2013 Cumartesi

Tecrübe dediğin yaşadıklarının aklında kalanıdır.


Tecrübe dediğin yaşadıklarının aklında kalanıdır. |  görsel 1
1 yaşına girerken, sağ taraftaki
el ve saç Fadime sol taraftaki de Arzu Ablama ait.
Aslına bakarsanız hala alışamadım bu blog yazma işine. Bir türlü şekil ve içerik ayarlarını yapamıyorum ama şu an ne kağıt ne de kalemim bana bilgisayarım kadar yakın...  Yüzden, iş başa düştü.
Bir dakika öncesine kadar babamla telefonda görüşüyordum. Uzun süredir aramak istiyordum onu... Annemi arayıp onu telefona istemek değil sadece onu aramak istiyordum. Onu arayıp parasal meseleleri sormak için değil sadece sesini duymak için aramak istiyordum. Sonunda yaptım.
Nereden başlamak gerekir bilemiyorum ama kısaca haliyet-i ruhiyemi şöyle özetleye biliriz; geçen sene 10 aylığına Fransa'da kültürel değişim programına kabul aldım. Bu sırada tek başıma 10'na yakın Avrupa ülkesini gezdim. Yetmedi ara vermeden hayallerimin ülkesi Güney Kore'ye gitme şansı buldum. 10 ay sonra eve döndükten sonra iki hafta dahi görüşemeden okul döndüm. Yarı yıl tatilinde o kadar meşguldüm ki ev de sadece beş gün kalabildim. Kendimi kopmuş ve yalnız hissetmiyorum dersem yalan söylemiş olurum. 
Şimdi bir anda bu kadar "büyümüşken" ne kadarda küçüldüğümü fark ediyorum. 23 yaşına basacak olmak sizin için çok önemli ve ya büyük bir şey olmaya bilir -muhtemelen iki yıl sonra benim için de öyle olacaktır- ama için ne kadar şok edici bir durum olduğunu kabulleniyorum sanırım. 23 yaş ablalarımın "ablam" olduğu yaştır. Üniversiteden dönün ve yeterince şanslılarsa iş bulanların yaşıdır. Ama ben bir türlü kendimi 23 yaşında olarak çağıramıyorum. Bir de bana en azıdan 26 yaş olduğumu söyleyenlerinin ortalamasının hayli yüksek olduğunu söylemem çok korkutucu olamasa gerek. 
18 yaş olmak eğlenceli olabilir, aslına bakarsanız 23 yaşında yanlış ya da ürkütücü bir yanı da yok. Tek sorun sizin büyürken ya da yaş alırken ya da her ne olurken, dünyanın sabit kalamamasıdır. Ben büyüsem ama babamın saçında ki beyazlar artmasa artık, ya da annemin koluna ki acıdan söylenip durması bir hüsnü kuruntu olsa, ya da geçtiğimiz yıl dedemizi kaybettikten sonra o ahşap evde yalnız yaşayan ananemin gözleri eskisi gibi parıldasa... "Ya da büyümesek" demeye getirmeyeceğime kendime söz verdim ve demiyorum da. Biz büyüsekte onlar sabit kalsa? Çok mu bencillik etmiş oluruz? Bu zamansızlıklarımız bu yarım kalmışlıklarımız bizim en çok canımı yakan. Belki yanında olsam babamın beyazları o kadar da dikkatimi çekmeyecek ya da annemin kolu o kadar da kötüye gitmeyecek, ve ya ananemin gözlerinin ışığının solduğunu fark etmeyeceğim.
İçimde hala çocukluk duygusunu taşımama rağmen görünüşüm bunu kabul etmiyor ve mızmızlanma hakkımı elimden alıyor. Beni ziyarete gelen Koreli arkadaşlarıma çocukluk albümlerimi büyük bir gülümsemeyle gösteren annem... Hala o son fotoğraftaki bebeğin ben olmadığı hakkında ısrar ediyorum. O benim 17 günlük halim değil, benden tam bir yaş küçük kuzenim Sedef'in fotoğrafı! İtirazımın hiç bir geçerli yanı yok. İtirazım bu kadar çaresiz ve savunmasız olabilme ihtimalimi kabullenmeyişimden kaynaklanıyor....
How I Meet Your Mother'ın 6. sezonunda Marshall aniden babasını kaybediyor derken mevzu babasının ona son söylediği sözlere geliyor derken bölüm de genel olarak bu konu üzerine kurgulanıyor. Gecenin oldukça geç bir saatinde izlediğim için babamı arayamadım ama bugün aradım. Kapatalı çok olmadı... Az da olsa bir birimizi gördüğümüz anlarda çoğu zaman 10 cümleden sonra derin sessizliğe gömülür hale gelen konuşmalarımızdan uzun süredir korkar hale geldim. Aynısını yaşamak istemeden lafı yaşa ve zamana getirdim. Anladı. Yormadı. Kısaca bugün babamın bana sözleri şunlar oldu:
"Önemli olan ne kadar değil, nasıl yaşadığın" ve
"Dünü bugününe katarsan yarınını ve bugünü zehir edersin." 
"Tecrübe dediğin yaşadıklarının aklında kalanıdır."
Şaban Bozok
Seni seviyorum Baba... Keşke telefonu da böyle kapata bilseydim.
HKB- Antalya
2013-02-07 22:56:00

2 yorum:

  1. Hikmet koçum yurekten tebrik ediyorum seni ben turan abin turhaldan biz seni uluslar arasi iliskiler biliyorduk sen bayagi edebiyatciymissin ALLAHA emanet ol blogu takip ediyorum bu konuyu goruselim bir ara

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abicim, teşekkür ederim! Beğenmene çok sevindim. Belki de çoktandır yapmam gereken şeyi yapıyorum. Oraya buraya yazdıklarım hep kayboldu. Bir yerden başlamak gerekiyordu sanırım. Görüşmek üzere, sen de Allah'a emanet ol.
      HKB

      Sil